top of page

Sessiz mi, Avaz Avaz mı?


Sessizliğin büyüsünde dans eden adam Charlie Chaplin.

‘Konuşursam beni sadece İngilizce bilenler anlayacak ama beni herkesin anlamasını istiyorum’ diyerek kitlelere konuşmadan ulaşabilen büyük sanatçı, Charlie Chaplin. Nam-ı diğer ‘Şarlo’ (Charlot)

Sessizliği kullanarak, büyük yankı uyandıran filmelere imza atan Charlie Chaplin, unutulmaz anektodlara da imza atmış.

  • Hiç bir şey kalıcı değildir, felaketler bile.

  • Çok fazla düşünüp, çok az hissediyoruz.

  • Hayat dar alanda trajedi, geniş açıda komedidir.

Beni en çok etkileyen iki filminden biri olan Modern Zamanlar ile Büyük Ekonomik Buhran sırasında makineleşmenin, bozulan ekonomik ve sosyal düzenle beraber duyguların ve saygının nasıl sömürüldüğünü cesaretle yansıtmış, diğer yapımı Diktatör’de de Hitler’i canlandırmakla kalmamış, Nazi Almanyası’nı üstelik ABD’nin hala barış içerisinde yaşadığı ve henüz savaşa girmediği bir dönemde yerden yere vurmuş.

Uzun uzun konuşmasına veya avaz avaz bağırmasına gerek yoktu. O sadece bakışlarıyla ve mimikleriyle uzun diyaloglardan daha fazlasını anlatabiliyordu. Sessizlikle yaratılabilecek, en güçlü etkiyi yaratıyordu, kuşkusuz. Sessizlik mutlaka güçlü etkiyi yaratır mı? Kesinlikle hayır. Sessizlik, görünmez olmamı ve fark edilmememi sağlıyorsa bunun bile bir sınırı ve amacı olmalı. Mücadele anlarında zaman zaman görünmez olmak da bir strateji olabilir ama ne zamana kadar?

Sessizlik konusuna temkinli yaklaşanlar da var. Dünya genelinde şiddet karşıtı ve ırksal eşitlik görüşleriyle tanınan, 1964 yılında Nobel Barış Ödülü'nü kazanan Dr. Martin Luther King, sessizlik konusunda o kadar da olumlu düşünmüyordu. 1968’de sesini yükselterek yaptığı ünlü konuşmasında ‘günün sonunda, düşmanlarımızın kelimelerini, dostlarımızın sessizliğini hatırlayacağız’ demişti.

Mutlaka avaz avaz bağırmaya gerek yok ama çevrede olan biten her türlü sözlü veya sözsüz şiddete, ayrımcılığa, dünyanın her yerindeki gençlerimizin ve çocuklarımızın geleceğini tehdit eden güçlere karşı bir duruşa sahip olmak, bu duruşu sesli veya sessiz çevremize yansıtabilmek en önemlisi.

Günün sonunda; yaşamımda nelerin olmasına izin veriyorum, neleri sınır dışında tutmak istiyorum. Sadece kendim ve ailem özelinde değil, ekibim, departmanım, şirketim, parçası olduğum toplum için sesimi veya güçlü sessizliğimi hangi doğrular için nerede, nasıl kullanacağım?

En önemlisi; sessiz veya avaz avaz ama ‘ben bugün, yarına dair ne söyledim?’ sorusunu kendime sorarak günü bitirebilmek.

Son söz Charlie Chaplin’den. ‘Hayatta bizi en mutsuz edecek şey, lükse ve rahata alışmaktır’

Kaynaklar: www.ötekisinema.com / Wikipedia.com / www.charliechaplin.com / tedtalks.com

TED Talk önerisi:


Featured Posts
Recent Posts
Search By Tags
No tags yet.
Follow Us
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page