Yalnız Kalmaya İhtiyacımız Var!
New York City Üniversitesi teorik fizik profesörü Prof. Michio Kaku, insanı insan yapan özelliğin 3. seviye olarak tanımladığı zaman temelli düşünebilme yeteneği olduğunu söylüyor. Zaman kavramı farkındalığı. Bugünün sınırlarını aşarak gelecek senaryoları üretebilmek. Bununla da kalmayarak gelecek senaryolarına uygun alternatif davranışlar arasından seçebilmek.
Kolaylıkla ve her zaman kullandığımızı düşündüğümüz, bizi insan kılan bu muhteşem özelliğimizin aktive olabilmesi o kadar da kolay değil. Kesintisiz etkileşim içerisinde, aralıksız uyaran yağmuru altındayken ve hiç durmadan simule edilirken ne yazık ki sağlıklı performans gösteremiyor. Sadece insana has olan, 3. seviyede sağlıklı düşünebilmek için önce durmaya ve sessizliğe ihtiyacımız var.
Modern dünyanın açık ofis ortamları, ardı ardına ve hiç bitmeyen toplantılar, sürekli fikir alışverişleri, sosyal medya, televizyon… Herkesin duyulmasını istediği, kendince çok önemli olduğuna inandığı söyleyeceği bir şeyler var.
Sonuç: Hepimiz aynı anda konuşuyoruz.
Sessiz ve yalnız kalamıyoruz. Sonu olmayan bir gürültünün ve karmaşanın içerisindeyiz sanki. Yeryüzündeki canlılara baktığımızda hepsinin tek başına olma ihtiyacı ve özgürlüğü var. Ancak nedendir bilinmez, sanki sadece insan canlısının buna ihtiyacı yokmuş gibi davranıyoruz. Yalnız olmayı tercih edenleri gördüğümüzde, ne büyük bir yanılgıya kapılarak paylaşacak kimsesi olmadığını düşünüyoruz. Tek başına oynayan bir çocuk gördüğümüzde yanına gidip oyununa eşlik etme ihtiyacı hissediyoruz, tek başına masasında çalışan iş arkadaşımız ise, sohbet için en uygun hedef haline geliyor.
Parçası olduğumuz dünya ve ülke gündeminde yalnız kalabilmeye ne kadar çok ihtiyacımız olduğunun farkında mısınız?
Yalnız kalmaya bireyselleşmek ve bencilleşmek anlamında değil, kendimize, düşüncelerimize, duygularımıza odaklanmak, kişisel gücümüzü artırarak daha kuvvetli BENler ve ardından BİZler yaratabilmek için ihtiyacımız var.
Yalnızlık, yalın olma, sadelik, saflık, kendi olma, kendi kendinelik, tek olabilmek hali.
Özellikle kriz anlarında, olağanüstü durumlarda, herkesin konuştuğu ama kimin ne konuştuğunun anlaşılamadığı ve bir sonraki adımımızın ne olacağına karar vermemiz gereken durumlarda tek çare durmak ve biraz yalnız kalmak.
Yalnız ve sessiz kalmayı başaramadığımızda ortaya çıkan durumun en güzel özeti:
‘İnsanlar hayal etmekten yoksundur. Onlar sadece kendilerine söylenenleri tekrar edip dururlar.’ Antoine De Saint-Exupery
Boğulduk bu gündemden. Gündem bizi boğdukça bugünden ilerisini görememeye başladık. Hayal etmeye ihtiyacımız var. Diğerlerinin söylediklerini tekrar etmek yerine, geleceğe dair kendi senaryolarımızı yazmak için sessizliğe ihtiyacımız var.
Çünkü
"Ne kadar uzun sırıklara sahip olursak olalım, kendi ayaklarımızla yürürüz." Montaigne
Bence son yılların zihne ve ruha en iyi gelen dergilerinden biri OT Dergisi’nde Hakan Günday diyor ki : ‘Sorarlarsa, ‘Ne yaptın bu dünyada?’ diye rahatça verebilirim yanıtını: Yalnız kaldım. Kalabildim! Altı milyar insanın arasında doğdum. Ve hiçbirine çarpmadan geçtim aralarından…’
Şimdi diğerlerine çarpmadan, kendi fikirlerimizle yürüme zamanı.
Eğer yer olursa ve sizce de uygunsa, alttaki bölümü bir kutucuk içine yazabiliriz veya iptal edebilirsiniz.
Yalnızlığı başarabildiğimizde;
Kendimizi şarj edebileceğiz.
Daha derin ve sağlıklı düşünebileceğiz.
Duygularımızı fark edebileceğiz.
Gerçekten ne istediğimizi fark edebileceğiz.
Birlikteliklerimizden daha fazla zevk alacağız.
Özgürlüğümüz artacak
Daha az özür dileyeceğiz
Onaylanma ihtiyacımız azalacak
Film önerisi:
Yeni Hayat, 2000 yapımı Robert Zemeckis filmi. Tom Hanks'in oynadığı bir FedEx çalışanının, uçağının Güney Pasifik üzerindeyken düşmesi üzerine ıssız bir adada yaşamak zorunda kalışını konu alır. Tom Hanks bu filmdeki performansıyla 73. Akademi Ödüllerinde En İyi Erkek Oyuncu dalında Oscar'a aday gösterildi.
Kitap önerisi:
